1 Ekim 2012 Pazartesi

Necdet SEVİNÇ, MERAL AKŞENER'E MEKTUP 1 VE 2


Yazan: Necdet Sevinç
Gündem günaydın 10 Haziran 1997 Çarşamba
Meral akşener’e mektup -1-
Sayın bakan, öyle sanıyorum ki Türkiye’de  ikamet izni verilmeye 17 Irak Türkmen’in ege denizinde boğulması en az bizim kadar sizi de üzmüş ve duygulandırmıştır.  Bu yazı, o insanlık dramını hatırlatarak yeni faciaları dilerseniz önleye bileceğiniz umuduyla kaleme alınıyor.
            Biliyorsunuz ki bizim  kısaca Kerkük Türkleri  dediğimiz ırak Türkmenlerine Türkiye cumhuriyeti oturma izni vermiyor, fakat onları kendi vatanlarında da koruyamıyor. Dolayısıyla Irak’ın lütfen inanmanızı istirham ederim ki  sırf Türk oldukları için hapishanelere doldurup, akılaşamaz işkencelere
Maruz bıraktığı soydaşlarımız bir yolunu bulup kurtuluş umuduyla Türkiye’ye sığınınca bu kez Türk polisi peşlerine düşüyor. 
Polisin, Irak makamlarına  teslim ettiği soydaşlarımız akıbetini benden iyi biliyorsunuzdur ölüm polisin baskısı sebebiyle Türkiye’yi kanun dışı yoluyla terk etmek mecburiyetinde kalanlar da ege denizinin karanlık sularında boğulmasalar bile batının muhtelif ülkelerinde kaçak olarak yaşamak zorunda kalıyorlar. Yani Kerkük Türklerine oturma izni vermemekten maksat soydaşlarımızı ırakta muhafaza etmek olduğuna göre bu politikada muvartak olamadığımızı tespit etmek durumundayız o halde ne yapmak gerekir sorusuna Kerkük Türklerine çifte vatandaşlık hakkı tanına bilir cevabını verebiliriz
Sayın bakan size somut bir örnekten bahsetmek istiyorum Sadun  Osman Köprülü 1957 yılında Kerkük’ün Altunköprü kasabında dünyaya gelmiştir Bağdat kanun ilahiyat fakültesi mezunudur Erbil’de yayınlanan Türkmeneli gazetesinde başyazar olarak çalışmıştır. Şairdir.sizinde çok beğeneceğinizi tahmin ettiğim ilk şiir kitabı 1973 te basılmıştır bunu 1974 yayınlanan Türkmen şiir antolojisi takip etmiştir.
       Sadun köprülü 1976 da Kerkük’ü ziyaret eden rahmetli cumhurbaşkanımız fahri Korutürk’ü çoşkuyca karşılayan gençler arasında bulunduğu için daha 13 yaşında bir Türkmen delikanlısın iken Irak polisi tarafından takibe alınmıştır yasal bir kuruluş olan Türkmen kardeşlik kulübüne üye olması ve Bağdat’ta ilahiyat kanun fakültesi öğrencisi olduğu yıllarda gene yasal bir kuruluş olan  Türk Kültür merkezine Türkçesini ilerletmek için devam etmesi onu Irak gizli servisinin hedefi haline getirmiş ve 29 Ocak 1991de işlenmemiş  suçlardan dolayı müebbet hapis cezası çarptırılmıştır.
               Sadun Osman köprülüye isnat edilen suçlardan biri mhpye üye olmak ikincisi Musul Kerkük yöresini Türkiye ye ilhak etmek için çalışmaktadır. Takdir edersiniz ki yaşlarımız herhangi bir siyasi partinin yurt dışında teşkilata katılmaya manidir Sadun köprülü mahkûmiyet kararından önce Türkiye’ye çocuk yaşta geldiğine göre de mhpye üye olması esasen mümkün değildir. Musul Kerkük  yöresini Türkiye’ye ilhak etmek suçlaması da Irak rejiminin  yok etmek istediği her Türk için kullandığı bilinen bir iftiradan ibarettir. Zaten bu hukuk faciası sebebiyle Sadun köprülü BM insan hakları komisyonun girişimiyle 17 yıl hapis yattıktan sonra 1995 te serbest bırakılmıştır köprülünün asıl dramı İsa işte bu tahliyeden sonra başlamıştır.                                         
Meral akşenere açık mektup 2  
11 Haziran 1997
Sayın bakan dünkü mektubumda MHP ye üye olmak ve Musul Kerkük yöresini
Türkiye’ye ilhaka çalışmak isnadıyla Saddam rejimi tarafından müebbet hapis cezasına mahkum edilen Sadun Osman köprülünün  birleşmiş milleler insana hakları komisyonunun girişimiyle serbest bırakıldığını yazmıştım.
Sadun Osman 17 yıl boyunca Irak’ın çeşitli cezaevlerinde yatıktan sonra Kerkük’teki baba ocağına geldiğinde Bağdat’tan gönderilen bir yazı ile karşılaşmıştır 48 saat içinde emniyet genel müdürlüğünde olun yine BM insan hakları komisyonun teşebbüsüyle tahliye edilen Süryani asıllı şirzat fermanın  bu  davete icabet ettiği için kayıplara karıştığını emre itaat etmeyen Macit Türkmen’inde Irak gizli servisi tarafından trafik kazası süsü verilerek ezildiğini bildiği için Sadun köprülü Bağdat’a gitmemiştir bu arada ikinci bir tebligat yapılarak Sadun köprülü ve ailesinin Irak’ın Araplara meskun bir  bölgesinde ikamete mecbur edildiği bildirilmiştir. Sayın bakan bilirsiniz ki Irak’ın Araplara meskûn bölgesinde ikamete mecbur edilmek demek Araplaşmak demektir bu bölgelerde Türkçe yazamak  da Türkçe konuşmak da fiilen yasaktır. Üstelik Irak’ın güney kesimlerinde ikamete  mecbur edilenlerin nüfus cüzdanlarından ana dil hanesine Arpça yazılmaktadır hatırlatmak isteriz ki birlerce soydaşımız bu şekilde Araplaştırılmıştır Sayın Akşener Sadun Osman köprülü bu baskılar karşısında işkence yorgunu ailesini de alıp 36. paralelin kuzeyindeki Erbil’de kaçmış ve Türkmeneli gazetesinde başyazar olarak çalışmaya başlamıştır. Fakat burada da pkk’nın tehditlerine hedef olunca Türkiye’ye sığınmaktan başka çare bulamamıştır.
Sayın bakan işlenmiş bir sı-uçtan dolayı değil  sırf Türk olduğu için  şu anda BM nezdinde Irak temsilcisi olan devrin gizli servis şefi Barzan Tikriti’nin emri üzerine ve bu cani ruhlu adamın gözü önünde tırnakları sökülen Sadun köprülü, annesi ve babasıyla birlikte bizim misafirimizdir. Yine Barzan Tikriti’nin emri üzerine annesi şeker köprülünün sağ eli felç edilmiştir maruz kaldığı işkencelerden dolayı iki kulağı da işitme yeteneğini kaybetmiştir. Bacağından yaralı olan Osman köprülünün önünde iki kardeş Ümit ve Sadun çok işkence görerek Sadun’un iki ayak tırnağını sökülmüştür  yıllarca Saddam’ın zindanlarında kalan kardeş ümit köprülü, Türkiye’de barınmasına izin verilmediği için bir Avrupa ülkesine kaçmak zorunda kalmıştır.
               Sayın Akşener, tekrar etmek isterim ki hayatlarını Türklüğe adayan bu aile şu anda bizim misafirimizdir fakat bizim onlara misafir muamelesi yaptığımızı ne yazık ki söylemiyoruz
                  Eğer Irak vatandaşı Türklere çifte pasaport vererek binlerce soydaşımızı Türkiye’de sürgün hayatı yaşamaktan kurtarmak yetkinizi aşıyorsa köprülü  ailesine ikamet izni verebilirisiniz çünkü BM insan hakları örgütünün konusu olmalarından dolayı onların istisnai bir durumları var.
                 1976 dan dan beri devam edegelen bir insanlık dramına son vererek bütün Irak’lı soydaşlarımızın ve inancımı muhafaza etmek istiyorum. Uygun gördüğünüz takdirde BM insan hakları örgütü ve ilgili kuruşların yazışmaların dâhil bütün Köprülü  dosyasını zatı âlinize takdim ederim   Saygılarımla  
Necdet Sevinç
Not: Sevgili kan kardeşlerimi, soydaşlarımız kendisini Türk davasına adayan, ve her zaman Türk dünyasına ve Irak Türklerine sahip çıkan büyük Türkçü hocamıza ne kadar sevgilerimiz, teşekkürlerimizi sunarsak azdır kendi ve ağabeyim Hakan Cumalı Oğlu, ve sayın Türk Ocakları başkanı Cezmi Bayram, ve sayın Emniyet genel müdürü Kemal Yazıcı oğlu tam bizlere yardım ederek destek oldular.
Allah’tan Necdet Sevinç büyüğümüze Allahtan Rahmet dilerim yeri cennet olsun Mezarı nurla dolsun ve bu uğurda bizlere ve ailemize yardımı bulunanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunarız ne mutlu bizlere Türk kan kardeşlerimiz Saddam döneminde yanımızda oldular, uzun yıllar geçse bile hiçbir zaman unutmayacak
Bu yazınız sayın rahmetli Türkçü kardeşimiz hocamız Necdet Sevinç Gündem günaydın gazetesinde 10 Haziran 1997 Çarşamba günü bu yazıyı yazarak dönemin MHP bakanı Sayın
           Meral Akşener’e göndermiştir                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder