Yazan: Necdet Sevinç
Gündem günaydın 10 Haziran 1997 Çarşamba
Meral akşener’e mektup -1-
Sayın bakan, öyle sanıyorum ki Türkiye’de ikamet izni
verilmeye 17 Irak Türkmen’in ege denizinde boğulması en az bizim kadar sizi de
üzmüş ve duygulandırmıştır. Bu yazı, o insanlık dramını hatırlatarak yeni
faciaları dilerseniz önleye bileceğiniz umuduyla kaleme alınıyor.
Biliyorsunuz ki bizim kısaca Kerkük Türkleri dediğimiz ırak
Türkmenlerine Türkiye cumhuriyeti oturma izni vermiyor, fakat onları kendi
vatanlarında da koruyamıyor. Dolayısıyla Irak’ın lütfen inanmanızı istirham
ederim ki sırf Türk oldukları için hapishanelere doldurup, akılaşamaz
işkencelere
Maruz bıraktığı soydaşlarımız bir yolunu bulup kurtuluş
umuduyla Türkiye’ye sığınınca bu kez Türk polisi peşlerine düşüyor.
Polisin, Irak makamlarına teslim ettiği soydaşlarımız
akıbetini benden iyi biliyorsunuzdur ölüm polisin baskısı sebebiyle Türkiye’yi
kanun dışı yoluyla terk etmek mecburiyetinde kalanlar da ege denizinin karanlık
sularında boğulmasalar bile batının muhtelif ülkelerinde kaçak olarak yaşamak
zorunda kalıyorlar. Yani Kerkük Türklerine oturma izni vermemekten maksat
soydaşlarımızı ırakta muhafaza etmek olduğuna göre bu politikada muvartak
olamadığımızı tespit etmek durumundayız o halde ne yapmak gerekir sorusuna
Kerkük Türklerine çifte vatandaşlık hakkı tanına bilir cevabını verebiliriz
Sayın bakan size somut bir örnekten bahsetmek istiyorum
Sadun Osman Köprülü 1957 yılında Kerkük’ün Altunköprü kasabında dünyaya
gelmiştir Bağdat kanun ilahiyat fakültesi mezunudur Erbil’de yayınlanan
Türkmeneli gazetesinde başyazar olarak çalışmıştır. Şairdir.sizinde çok
beğeneceğinizi tahmin ettiğim ilk şiir kitabı 1973 te basılmıştır bunu 1974
yayınlanan Türkmen şiir antolojisi takip etmiştir.
Sadun köprülü 1976 da
Kerkük’ü ziyaret eden rahmetli cumhurbaşkanımız fahri Korutürk’ü çoşkuyca
karşılayan gençler arasında bulunduğu için daha 13 yaşında bir Türkmen
delikanlısın iken Irak polisi tarafından takibe alınmıştır yasal bir kuruluş
olan Türkmen kardeşlik kulübüne üye olması ve Bağdat’ta ilahiyat kanun
fakültesi öğrencisi olduğu yıllarda gene yasal bir kuruluş olan Türk
Kültür merkezine Türkçesini ilerletmek için devam etmesi onu Irak gizli
servisinin hedefi haline getirmiş ve 29 Ocak 1991de işlenmemiş suçlardan dolayı müebbet hapis cezası
çarptırılmıştır.
Sadun Osman köprülüye isnat edilen suçlardan biri mhpye üye olmak ikincisi
Musul Kerkük yöresini Türkiye ye ilhak etmek için çalışmaktadır. Takdir
edersiniz ki yaşlarımız herhangi bir siyasi partinin yurt dışında teşkilata
katılmaya manidir Sadun köprülü mahkûmiyet kararından önce Türkiye’ye çocuk
yaşta geldiğine göre de mhpye üye olması esasen mümkün değildir. Musul Kerkük
yöresini Türkiye’ye ilhak etmek suçlaması da Irak rejiminin yok etmek
istediği her Türk için kullandığı bilinen bir iftiradan ibarettir. Zaten bu
hukuk faciası sebebiyle Sadun köprülü BM insan hakları komisyonun girişimiyle
17 yıl hapis yattıktan sonra 1995 te serbest bırakılmıştır köprülünün asıl
dramı İsa işte bu tahliyeden sonra başlamıştır.
Meral akşenere açık mektup 2
11 Haziran 1997
Sayın bakan dünkü mektubumda MHP ye üye olmak ve Musul
Kerkük yöresini
Türkiye’ye ilhaka çalışmak isnadıyla Saddam rejimi
tarafından müebbet hapis cezasına mahkum edilen Sadun Osman köprülünün
birleşmiş milleler insana hakları komisyonunun girişimiyle serbest
bırakıldığını yazmıştım.
Sadun Osman 17 yıl boyunca Irak’ın çeşitli cezaevlerinde
yatıktan sonra Kerkük’teki baba ocağına geldiğinde Bağdat’tan gönderilen bir
yazı ile karşılaşmıştır 48 saat içinde emniyet genel müdürlüğünde olun yine BM
insan hakları komisyonun teşebbüsüyle tahliye edilen Süryani asıllı şirzat
fermanın bu davete icabet ettiği için kayıplara karıştığını emre
itaat etmeyen Macit Türkmen’inde Irak gizli servisi tarafından trafik kazası
süsü verilerek ezildiğini bildiği için Sadun köprülü Bağdat’a gitmemiştir bu
arada ikinci bir tebligat yapılarak Sadun köprülü ve ailesinin Irak’ın Araplara
meskun bir bölgesinde ikamete mecbur edildiği bildirilmiştir. Sayın bakan
bilirsiniz ki Irak’ın Araplara meskûn bölgesinde ikamete mecbur edilmek demek
Araplaşmak demektir bu bölgelerde Türkçe yazamak da Türkçe konuşmak da
fiilen yasaktır. Üstelik Irak’ın güney kesimlerinde ikamete mecbur edilenlerin
nüfus cüzdanlarından ana dil hanesine Arpça yazılmaktadır hatırlatmak isteriz
ki birlerce soydaşımız bu şekilde Araplaştırılmıştır Sayın Akşener Sadun Osman
köprülü bu baskılar karşısında işkence yorgunu ailesini de alıp 36. paralelin
kuzeyindeki Erbil’de kaçmış ve Türkmeneli gazetesinde başyazar olarak çalışmaya
başlamıştır. Fakat burada da pkk’nın tehditlerine hedef olunca Türkiye’ye
sığınmaktan başka çare bulamamıştır.
Sayın bakan işlenmiş bir sı-uçtan dolayı değil sırf Türk olduğu için şu anda BM
nezdinde Irak temsilcisi olan devrin gizli servis şefi Barzan Tikriti’nin emri
üzerine ve bu cani ruhlu adamın gözü önünde tırnakları sökülen Sadun köprülü,
annesi ve babasıyla birlikte bizim misafirimizdir. Yine Barzan Tikriti’nin emri
üzerine annesi şeker köprülünün sağ eli felç edilmiştir maruz kaldığı
işkencelerden dolayı iki kulağı da işitme yeteneğini kaybetmiştir. Bacağından
yaralı olan Osman köprülünün önünde iki kardeş Ümit ve Sadun çok işkence
görerek Sadun’un iki ayak tırnağını sökülmüştür yıllarca Saddam’ın
zindanlarında kalan kardeş ümit köprülü, Türkiye’de barınmasına izin
verilmediği için bir Avrupa ülkesine kaçmak zorunda kalmıştır.
Sayın Akşener, tekrar etmek isterim ki hayatlarını Türklüğe adayan bu aile şu
anda bizim misafirimizdir fakat bizim onlara misafir muamelesi yaptığımızı ne
yazık ki söylemiyoruz
Eğer Irak vatandaşı Türklere çifte pasaport vererek binlerce soydaşımızı
Türkiye’de sürgün hayatı yaşamaktan kurtarmak yetkinizi aşıyorsa köprülü ailesine
ikamet izni verebilirisiniz çünkü BM insan hakları örgütünün konusu
olmalarından dolayı onların istisnai bir durumları var.
1976 dan dan beri devam edegelen bir insanlık dramına son vererek bütün Irak’lı
soydaşlarımızın ve inancımı muhafaza etmek istiyorum. Uygun gördüğünüz takdirde
BM insan hakları örgütü ve ilgili kuruşların yazışmaların dâhil bütün
Köprülü dosyasını zatı âlinize takdim ederim Saygılarımla
Necdet Sevinç
Not: Sevgili kan kardeşlerimi, soydaşlarımız kendisini Türk
davasına adayan, ve her zaman Türk dünyasına ve Irak Türklerine sahip çıkan
büyük Türkçü hocamıza ne kadar sevgilerimiz, teşekkürlerimizi sunarsak azdır
kendi ve ağabeyim Hakan Cumalı Oğlu, ve sayın Türk Ocakları başkanı Cezmi
Bayram, ve sayın Emniyet genel müdürü Kemal Yazıcı oğlu tam bizlere yardım
ederek destek oldular.
Allah’tan Necdet Sevinç büyüğümüze Allahtan Rahmet dilerim
yeri cennet olsun Mezarı nurla dolsun ve bu uğurda bizlere ve ailemize yardımı
bulunanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunarız ne mutlu bizlere Türk kan
kardeşlerimiz Saddam döneminde yanımızda oldular, uzun yıllar geçse bile hiçbir
zaman unutmayacak
Bu yazınız sayın rahmetli Türkçü kardeşimiz hocamız Necdet
Sevinç Gündem günaydın gazetesinde 10 Haziran 1997 Çarşamba günü bu yazıyı
yazarak dönemin MHP bakanı Sayın
Meral
Akşener’e
göndermiştir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder